hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Boş binalara da teşvik geliyor

    Boş binalara da teşvik geliyor
    expand

    Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, "Bugüne kadar sadece faaliyet gösterilecek binanın faaliyetine ilişkin harcamalar teşvik sisteminden yararlandırılırken, biz yeni dönemde hazır bina satın alma işlemlerini de teşvik sistemi kapsamına alıyoruz" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bakan Çağlayan, Ekonomi Bakanlığı Uğur Ercan Salonu'nda Yeni Teşvik Sistemi'ne ilişkin bir basın toplantısı düzenledi.

    Son dönemde yatırımcılar için önem arz eden, atıl durumda olan hazır fabrika ve bina alanlarının teşvik sistemi kapsamına alınması yönünde önemli talepler aldıklarını söyledi.

    Yatırımcıların, bugüne kadar teşvik belgesi kapsamında yer alan arazi ve arsa harcamaları bakımından vergi indirimi desteğinden yararlanamadıklarını belirten Çağlayan, şunları kaydetti:

    "Bugüne kadar sadece faaliyet gösterilecek binanın faaliyetine ilişkin harcamalar teşvik sisteminden yararlandırılırken, biz yeni dönemde hazır bina satın alma işlemlerini de teşvik sistemi kapsamına alıyoruz. Yani yatırımcımızın söz konusu binalar için yapacakları harcamaları da artık teşvik belgesi kapsamında değerlendireceğiz.

    Bunu bir devrim olarak değerlendirdiğimizi ifade etmek isterim. Ancak burada vurgulamak isterim ki, söz konusu destekten yararlanabilmek için binanın üzerinde yer aldığı arsa maliyetinin mutlaka ayrılması gerekiyor. Özetle, sadece atıl durumdaki binanın maliyeti bakımından vergi indiriminden yararlanmak mümkün olacaktır."

    Bakan Çağlayan, yeni uygulamanın, inşaatı tamamlanmış ancak değişik nedenlerle kullanılamayan bazı fabrika ve bunun gibi binaların ekonomiye kazandırılmasında önemli bir itici güç olacağını vurguladı.

    Türkiye'nin, böylesine önemli bir kaynağı israf edebilecek kadar zengin bir ülke olmadığını, buna zaten kendilerinin de müsaade etmeyeceğini belirten Çağlayan, çok yakın bir zaman içinde Maliye Bakanlığı ve TOBB ile birlikte Türkiye'nin mevcut atıl bina stokunu tespit etmek için çalışma yapacaklarını söyledi.

    "Destekten tüm bölgeler yararlanabilecek"

    Bu destekten, tüm bölgelerde faaliyette bulunan yatırımcıların yararlanabileceğini bildiren Çağlayan, bu sayede yatırım, üretim, istihdam ve ihracatın artırılmasına yönelik başlattıkları seferberliğin, sonuca daha çabuk ulaşacağını ifade etti.

    Uygulamaya ilişkin örnek de veren Çağlayan, "Örneğin 6. bölgede kendi sahip olduğu binada yatırım yapan ve 1 milyon lira tutarında makine ve teçhizat harcaması yapan bir yatırımcıyı düşünelim. Bu yatırımcının, yatırım teşvik belgesi başvurusu yapması halinde binaya ilişkin harcaması bulunmaması nedeniyle sabit yatırım tutarı 1 milyon lira olacaktır. Bu durumda yatırıma katkı oranı 6. bölgede yüzde 50 olduğu için, yatırımcımızın vergiden düşebileceği tutar 500 bin lira olacaktır. Diğer taraftan aynı yatırımcımızın 1 milyon lira tutarındaki makine teçhizat harcamasının yanı sıra 300 bin lira tutarında harcama yaparak fabrika binası inşa ettiğini varsayacak olursak, bu durumda yatırım teşvik belgesindeki sabit yatırım tutarı 1 milyon 300 bin lira olacaktır ve vergi indirimine konu edilecek tutar da yine bu tutarın üzerinden yapılacaktır" diye konuştu.

    Bakan Çağlayan, arsa ve bina yatırımı yapılması halinde ise bu ikisine yapılan harcamanın ayrı ayrı tespit edilmesi gerektiğini bildirdi.

    "5,5 milyar lira sabit yatırım tutarında 480 müracaat"


    Çağlayan, 19 Haziran'da Yeni Teşvik Sistemi'ne ilişkin yasal prosedürlerin tamamlandığını hatırlatarak, uygulamanın 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girdiğini söyledi.

    Son derece iddialı, ayakları yere basan, nereye gideceğini bilen, Türkiye'nin 2023 yılı hedefleriyle örtüşen Yeni Teşvik Sistemi'nin çok önemli fırsatlar sağladığını dile getiren Çağlayan, sistemi gerek Türkiye'de gerek yurt dışında anlattıklarını bildirdi.

    Çağlayan, anlattıkları herkesin Yeni Teşvik Sistemi'ni beğendiğini ve buna bağlı olarak yatırım kararları aldıklarını belirterek, sistemi yapılandırırken bölgesel gelişmişlik farklılıklarını azaltmak, üretim yapısını katma değerli olarak artırmak, yüksek teknolojiye yönelmek, ithalata bağımlılığı azaltmak ve cari açığı orta ve uzun vadede azaltmak gibi bileşenleri göz önüne aldıklarını ifade etti.

    Sistemi dinamik bir model üzerine kurduklarını belirten Çağlayan, "Gerek Bakan olarak ben, gerekse diğer ilgili kuruluşlar ve bakanlıklar, bundan sonra da sanayici ve yatırımcının yanında olacağız. 'Ülkemizin gelişmesine büyümesine nasıl daha fazla katkı verebiliriz, uygulamaları yatırımcıların lehine nasıl tasarlarız, sıkıntıları en etkin nasıl çözeriz?' diye çalışmalarımıza devam ediyoruz" dedi.

    Yeni Teşvik Sistemi'nin çok kısa bir süre önce yürürlüğe girmiş olmasına rağmen gelişmelerin memnuniyet verici olduğunu bildiren Bakan Çağlayan, şöyle devam etti:

    "Yeni Teşvik Kararı'nın yürürlüğe girdiği 19 Haziran 2012 tarihinden bugüne kadar teşvik belgesi düzenlenmesine yönelik olarak Bakanlığımıza toplam 5,5 milyar lira sabit yatırım tutarında 480 adet müracaat yapılmıştır. Aynı dönemde toplam yatırım tutarı 3,93 milyar lira ve öngörülen istihdamı 16 bin 247 kişi olan 340 projenin incelemeleri tamamlanmış ve teşvik belgeleri düzenlenmiştir.

    Böylelikle gördüğünüz gibi yapılan müracaatın neredeyse yüzde 75'inden fazlasının şu anda belgeye bağlandığını sizlerle paylaşmak isterim. Düzenlenen teşvik belgelerinin sabit yatırım tutarları itibarıyla 2,26 milyar lirası, yani yüzde 57,3'ü bölgesel, 1,06 milyar lirası, yani yüzde 27'si genel ve 616 milyon lirası, yani yüzde 15,7'si büyük ölçekli yatırım uygulamaları kapsamındadır.

    Bu belgelerden 60 adedi, yani yüzde 18'i Organize Sanayi Bölgeleri'nde (OSB) gerçekleştirilecek yatırımlar için düzenlenmiş olup, bir alt bölge desteklerinden yararlanabileceklerdir. 33 adet yatırım ise yani yüzde 1'i ise öncelikli yatırımlar kapsamında beşinci bölge desteklerinden yararlanma imkanı bulacaklardır.

    Düzenlenmiş olan teşvik belgelerinin adet itibarıyla yüzde 3,8'i tarım, yüzde 9,1'i madencilik, yüzde 56,8'i imalat, yüzde 2,9'u enerji ve yüzde 27,4'ü hizmetler sektöründe gerçekleştirilecek yatırımlara aittir. Daha önce olduğu gibi imalat ve hizmetler sektörleri bu süreçte de ilk sıralarda yer almaktadır."

    En çok teşvik belgesi 1. bölgede

    Bölgeler itibariyle teşvik belgelerinin dağılımına bakıldığında ise 1. bölgede 99, 2. bölgede 53, 3. bölgede 67, 4. bölgede 43, 5. bölgede 29 ve 6. bölgede 49 belgenin düzenlendiğini anlatan Çağlayan, 1. bölgenin yüzde 29 ile ilk sırada yer alırken, 6. bölgenin yüzde 14,4 ile 4. sırada yer aldığını ifade etti.

    6. bölgede öngörülen istihdamın toplam istihdam içerisindeki payının ise yüzde 17 seviyesinde olduğunu vurgulayan Çağlayan, bu bölgede istihdama büyük önem verdiklerini söyledi.

    "Tekstil ve konfeksiyon yatırımları ilk sırada"

    Alt sektörler dikkate alındığında tekstil ve konfeksiyon yatırımlarının ilk sırada yer aldığını belirten Ekonomi Bakanı, tekstil ve konfeksiyon sektörlerini sırasıyla gıda-içki, madencilik, turizm, lastik-plastik, depolama, altyapı, eğitim ve makine imalat sektörlerinin takip ettiğini bildirdi.

    Yatırım tutarı açısından sıralama yapıldığında ise eğitim, turizm, tekstil-konfeksiyon, enerji, taşıt araçları ve gıda-içki sektörlerinin ilk sıralarda yer aldığını anlatan Çağlayan, "Hükümet olarak ülkemizde yatırımların artırılması, gençlerimize, kadınlarımıza yeni iş olanaklarının sağlanması için tüm imkanlarımızı zorluyoruz. Bakanlığım, tüm bakanlıklar ve ilgili kurumlarla koordinasyon halinde ve 2023 hedeflerimize ulaşma yolunda önemli bir araç olarak gördüğümüz Yeni Teşvik Sistemimizin başarıya ulaşması için elimizden gelen tüm gayreti sarf ediyor, yatırımcılarımızdan gelen tüm talepleri ülke menfaatleri ve imkanlarımız çerçevesinde yerine getirmeye çalışıyor. İnanıyorum ki bu emeklerimiz karşılıksız kalmayacaktır" diye konuştu.

    "Teşvik sisteminin beklemeye tahammülü yok"


    Basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Çağlayan, "Ekonomi Bakanı olarak bugüne kadar teşvikten yararlanma oranı sizi tatmin etti mi?" şeklindeki soru üzerine, teşvik paketinin açıklandığı 19 Haziran'dan bugüne kadar geçen sürede teşvik başvurusu oranlarının önemli seviyelere geldiğini belirtti.

    Türk Milleti'nin genelde işlerini son güne bırakmak gibi bir özelliği olduğunu dile getiren Çağlayan, "Tabii ki teşvik sisteminin bunu beklemeye tahammülü olmadığını ifade etmek istiyorum" dedi.

    Yatırımcıların teşvik sisteminin inceliklerini tanıma gayreti içinde olduklarını ve bu tanıma sürecinin bir süre daha devam edeceğini belirten Çağlayan, "Şunu belirtmek isterim ki yılın 4. çeyreğine doğru başvuruların dozu daha da artacak" diye konuştu.

    Teşvik sisteminin, iş dünyasının yoğun bir şekilde takip ettiği uluslararası kanallar aracılığıyla tanıtımını yapacaklarını kaydeden Çağlayan, tanıtım faaliyetini bu yılın eylül ayı itibarıyla başlatmayı planladıklarını söyledi.

    Çağlayan, 10'dan fazla dilde tanıtım yapılması için hazırlıklarının devam ettiğini ve tanıtıma ilişkin bütçeyi hazırladıklarını bildirdi.

    Küresel inovasyon endeksinde Türkiye'nin 65'inci sıradan 74'üncü sıraya gerilemesini neye bağladığına dair bir soru üzerine Çağlayan, inovasyonunu önemli bir kavram olduğunu belirtti.

    İnovasyonun zaman zaman Ar-Ge ve yüksek teknoloji kavramları ile karıştırılabildiğini dile getiren Çağlayan, yeni teşvik sisteminde mümkün olan en yüksek inovasyonun dikkate alındığını ifade etti.

    Türkiye'nin inovasyon konusunda daha çok mesafe katetmesi gerektiğini kaydeden Çağlayan, "Öncelikle, bunun bilincinin oluşturulması son derece önemli" dedi.

    Yüksek enflasyonun yaşandığı yıllarda inovasyonun kendileri için çok fazla bir anlam taşımadığını, bugünkü rekabet koşullarında ise inovasyon, Ar-Ge, yüksek teknoloji gibi kavramların çok önemli olduğunu dile getiren Çağlayan, "İnşallah gerilemiş olduğumuz durumdan süratle yukarı çıkarız. 'Yiğit düştüğü yerden kalkar' demişler" ifadesini kullandı.

    Renault'un yatırım kararı

    Renault firmasının station vagon modelini Türkiye'de üreteceğine ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine Çağlayan, kararın Türkiye açısından son derece önemli olduğunu dile getirdi.

    Yarın ya da Çarşamba günü Bursa'daki Renault fabrikasına ziyarette bulunmayı planladığını bildiren Çağlayan, "Yapacağımız bu ziyaretle yatırımcımızın yanında olduğumuzu ifade etme imkanı bulacağız" diye konuştu.

    Toyota fabrikasında çalışan işçilerin açtığı tazminat davalarına dair görüşleri de sorulan Çağlayan, fabrikadaki işçi ve işverenlerin haklarının kanunlarla belirlendiğini söyledi.

    Yabancı yatırımcıların Türkiye'ye yatırım yapmalarını arzu ettiklerini belirten Çağlayan, "Toyota yetkilileri ile geçenlerde görüşme yapmıştım. Genel Müdürü bana geldi ve görüş alışverişinde bulunduk. Bazı konularda yanlış anlaşılmalar söz konusu olmuştu. Fabrikanın kendi bünyesinde bazı problemlerle karşı karşıya kalınmıştı. Bu toplantının ardından Toyota Genel Müdürü'nden son gelişmeler hakkında bilgi alacağım" diye konuştu.

    Tanıtım parası için özel sektöre gidilecek

    Çağlayan, teşvik sisteminin tanıtımı için ne kadarlık bir bütçe oluşturulduğuna dair bir soru üzerine de özel sektör kuruluşlarının bu konuda desteklerine ihtiyaç duyduklarını belirtti.

    Çağlayan, tanıtım faaliyetinin kamu-özel sektör ortaklığında gerçekleştirileceğini ve konuyla ilgili Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) yönetimleri ile görüşeceklerini bildirdi.

    Çağlayan, bir başka soru üzerine de yatırımcıların bina satın almalarının teşvik kapsamına alınması konusunda herhangi bir mevzuat değişikliğine gitmeyeceklerini söyledi.

    Yapılacak olan yatırımla, yatırım için alınacak bina arasında bir orantı olması gerektiğine dikkati çeken Çağlayan, "Yatırım için ihtiyaç olan büyüklüğe karşılık, çok büyük binalar için gelen teklifleri kabul etmeyeceğiz" dedi.

    Çağlayan, bu konuda istismara izin vermeyeceklerini vurguladı. Çağlayan, hazır durumdaki binaların daha önce teşvikten yararlanmalarının yeni uygulama (teşvik) kapsamına alınmasına engel bir durum oluşturmadığını kaydetti.

    Şahısların kendi binaları için bir değer belirleterek yatırıma dahil edebileceklerini dile getiren Çağlayan, aynı şekilde bir şirket ortağının kendi binasını şirkete satmasının da bu anlamda bir sorun oluşturmadığını bildirdi.

    Binaların değerinin belirlenmesi için mahkemelere başvurulmasının tek yol olup olmadığına ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Çağlayan, mahkeme yoluyla değer belirlenmesinin kendileri için en tutarlı yol olduğunu dile getirdi.

    Bina ve arsa değerlerinin ayrılması konusunda mahkemelerin çok kısa sürede karar alabildiğine dikkati çeken Çağlayan, "Bizim için bunlar çok daha çabuk, çok daha güvenilir kaynaklar olacaktır" dedi.

    Binaların envanterinin çıkarılmasına neden ihtiyaç duyulduğuna ilişkin bir soruya da Çağlayan, "Öncelikle kamunun elindeki stoku değerlendirelim istiyoruz" diye konuştu.

    Yakın zamanda yayımlanan Başbakanlık genelgesi ile milli emlak bünyesindeki arazi ve binaların değerleme işlemlerinin Başbakanlık yapısı içinde kurulacak bir ekip aracılığıyla gerçekleştirileceğini hatırlatan Çağlayan, "Buradaki amacımız 75 milyonun malı olan bu değerleri, hepimizin ortak malını en iyi ve en doğru şekilde, ülkemiz lehine değerlendirmek. Şimdi bu konuda daha yoğun, elinde belli bir envanteri, ne olduğunu bilen, ne kadar malı mülkü olduğunu bilen bir yapı içinde olacağız" ifadesini kullandı.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow