hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Balbay: "Benim yerim meclistir"

    Balbay: Benim yerim meclistir
    expand

    Ergenekon Davası'nda tutuklu yargılanan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay tahliyesini isteyerek, "Benim yerim meclistir" dedi. TBMM'nin yarın açılacağını hatırlatan Balbay, mahkeme heyetinden milletin iradesine saygı göstererek, meclisin tam olarak toplanması için bir adım atmalarını istedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İkinci Ergenekon Davası'nda taleplerin alındığı bölümde söz alan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, "Benim yerim meclistir. Yarın 1 Ekim ve meclis yarın açılıyor. Heyetinizin milletin iradesine saygı göstererek, bütün sorunların çözüm yeri olan meclisin tam olarak toplanması için bir adım atılmasını diliyorum" dedi.
     
    Balbay tahliyesini istedi

    "Meclise gitsem de mahkemeye çağrıldığımda burada olacağım" diyen Balbay, "Mahkeye geleceğim size söz veriyorum. Ben yargılanmak istiyorum. Zaten yargılanmayayım demek bütün suçları kabul etmek demektir. Benim yargılananmam devam etsin" ifadelerini kullandı.

    TBMM'de Haziran ayında dünyada tutuklu vekillerin durumunun ne olduğu şeklinde bir çalışma yapıldığını söyleyen Balbay, "21. yüzyılda dünyada tutuklu vekil yok" ifadelerini kullandı.

    İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde taleplerin alındığı duruşmada konuşan Balbay, gazeteci kimliğiyle 30, milletvekili olarak da ikinci kez talepte bulunmak için söz aldığını söyledi. "Ergenekon" kapsamında bir kısmı bu mahkemede olmak üzere 15 iddianamenin bulunduğunu belirten Balbay, "2-3 yıllık zaman dilimde şahsımla ilgili yeni hangi gelişmeyle karşı karşı kaldınız? 'Balbay falanca planın bir parçasıdır' diyebildiniz mi?" dedi.

    Balbay, heyetin iddianameyi tümüyle doğru olarak kabul ederek iddiaları çürütmeye çalışanları neredeyse suç işleme çabası içinde olarak gördüğünü savundu.

    "Bu iddianamede, elinde telefon numarası olan herkesi terör örgütü üyesi ilan ettiniz" diyen Balbay, davanın ilerlemesi için çaba gösterdiklerini, ancak heyetin, yeni dosyaları getirterek, yükün artmasını sağladığını dile getirdi.

    Balbay, "Yani sepete su dolduruyorsunuz. AK Partinin kapatma davasını istediniz. Benin bildiğim kadarıyla bu doysa birkaç yüz klasör. Bu sepete su doldurmak değil de nedir?" diye konuştu.

    "Anayasaya karşı da mı özelsiniz?"

    Milletvekili seçilmesinin ardından mahkemenin kendisini tahliye etmemesine değinen Balbay, şöyle devam etti:

    "6 sayfalık gerekçeyi tekrar tekrar okuyorum. Bu gerekçeyi olağanüstü zorlamaktasınız. Anayasa'nın 14. maddesinde 'devlete karşı suçlar' deniyor. Bizi hükümete karşı suçlardan yargılamaktasınız. Lütfen bunun ayrımını yapın. Hangi suçların bu kapsama girdiğinin kanunla düzenlendiğini belirtmişsiniz. Kanun yok. Anayasa'da 17 yılda 133 madde değişmiş ama hangi suçlamanın bu kapsama gireceğine ilişkin çalışma yapılmamış. Siz heyet olarak yeni bir içtihat oluşturmaktasınız. Kırmızı ışıkta geçmek, ihaleye fesat karıştırmak, evrakta sahtecilik de devlete karşı suç işlemektir. Anayasa'nın 14. maddesini en geniş şekilde yorumlasak da bizi buna dahil etmemiştir. Siz kendiniz içtihat oluşturuyorsunuz. Anayasaya karşı da mı özelsiniz?"

    Haşıloğlu'ndan uyarı

    Balbay'ın bu sözleri üzerine araya giren üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu, şöyle konuştu:

    "Maddenin gerekçeli kararını herhangi bir vatandaş okusa cehaletiyle açıklarsınız. Siz yazarsınız. Öyle şeyler söylüyorsunuz ki kapasite olarak böyle yorumlamanız mümkün değil. Kendinize yakışmayan sözler söylüyorsunuz. Saygı duyulmasını istiyorsanız, okuduğunuzun, anlattığınızın sorumluluğunu göstermelisiniz. Bizim gerekçeli kararımızda, içtihat kararları, Yargıtay kararları, Anayasa Mahkemesi kararları ve yasalar var. Bunları göz ardı ederseniz, bu müdahalelerle karşılaşırsınız. Bu tür müdahaleler hoşunuza gidiyor mu?"

    Balbay da Anayasa'nın 14. maddesinde belirtilen "devlete karşı işlenen suçlar"ın hangi madde ile düzenleneceğinin belirtilmediğini ifade ederek, "Şu madde ile düzenlenir deyin. Yok böyle bir madde. Devlete karşı işlenen suçlar hangisi? Kara mizah yapmak istemiyorum" dedi.

    Halışoğlu da yürütme, yasama ve yargının devletin 3 erki olduğunu belirterek, "Bunu kafanızda nasıl oluşturamıyorsunuz?" diye sordu.

    Balbay'ın "İşlenen suç hükümete karşıysa, devlete de karşıdır diyorsunuz" sözleri üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, "Siz gerekçeli kararın tamamını okumuyorsunuz. Okursanız anlarsınız" dedi.

    Balbay ise heyetin gerekçeli kararında açık bir durum olmadan adeta felsefe yaptığını, kararda yer alan Yargıtay kararlarının ise yargılamanın durdurulmasına yönelik olduğunu kaydetti.

    "Ben yargılanmak istiyorum. Milletvekili olarak Meclis'e gitsem de yargılamaya katılacağıma söz veriyorum" diyen Balbay, bu aşamadan sonra yargılanmanın durmasını istemenin, suçu kabullenmek anlamına geldiğini söyledi.

    Terörle ilgili yazıları olduğunu anımsatan Balbay, "Şu anda yaşadığımız manzara karşısında ciğerim değil, her yanım yanıyor" şeklinde konuştu.

    "Türk usulü tablo"

    Yapılan bir araştırmaya göre, 21. yüzyılda şu anda dünyada tutuklu milletvekilinin olmadığını ifade eden Balbay, ABD ve birçok Avrupa ülkesinde hüküm giymemesi halinde seçme ve seçilme hakkının olduğunu kaydetti.

    "Türkiye'de uygulanan ne yazık ki Türk usulü bir tablo" diyen Balbay, "YSK, milletvekili seçilebilir diyor. İzmir seçim kurulu, milletvekili seçilmiştir diyor ama mahkeme 'hayır Balbay Meclis'te temsil edemez' diyor" dedi.

    Şişli'de dokunulmaz, Silivri'de dokunulurum

    Balbay'ın, gizli tanığın kimliğini açıkladığı iddiasıyla Şişli Adliyesinde yargılandığı davaya TBMM'den gelen yazıda dokunulmazlığının bulunduğunu söyleyerek, "Şişli'de dokunulmazım. Silivri'de dokunulurum" diye konuştu.

    Başkan Özese de "O dava ile buradaki davada hakkınızdaki sevk maddeleri farklı" dedi.

    Balbay'ın, "Ben ağır hakaretleri etsem bana dokunamazsınız, hakkımda dava açamazsınız" sözlerine Özese, "Size de yakışmaz zaten" diye konuştu.

    Atletik bir insan olduğunu, koşulara katıldığını ifade eden Balbay, "Şu anda izleyicilerin arasına girsem ve kaçsam 6 ay firar cezası var ama bana dokunamazsınız" dedi.

    İzmir'de her 2 seçmenden birinin kendisine oy verdiğini, güvendiğini ifade eden Balbay, "Bunun hiç bir anlamı yok mu sayın Özese?" diye konuştu.

    Davada tahliye edilen teğmen ve polislerin savunmalarının alındığını anımsatan Balbay, "Elinde silahları olan polis ve teğmenleri güvenli buldunuz da kalemi olan Balbay'a mı güvenmiyorsunuz?" sözleri üzerine Özese, bunun güvenle
    ilgisinin olmadığını kaydetti.

    Balbay, 12 Haziran'da 600 bin oyla, neredeyse İzmir'deki seçmenlerin yarısının oyuyla milletvekili seçildiğini anımsatarak, "Beklentim milli iradeye saygı duyacağınız, o yönde karar vereceğinizdir. Bırakın milletin sinesine, milletin meclisine gideyim. Benim yerim Meclis'tir. Yarın 1 Ekim. Heyetinizin şu anda oluşmuş olan milli iradeye, bütün sorunların çözüm yeri olan Meclis'e saygı göstermesini, Meclis'in tam olarak toplanması için adım atmasını bekliyorum" diyerek sözlerini tamamladı.

    Bu arada duruşmayı izlemeye gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, salondan çıkarak Silivri 5 No'lu Cezaevinde bulunan davanın tutuklu sanıkların CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal'ı ziyaret etti. Tekin, daha sonra Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesinden ayrıldı.

    Öte yandan, "Silivri Toplama Kampı-Zulümhane" isimli kitabında "gizli tanık Kıskaç"ın gerçek kimliğini açıkladığı iddiasıyla yargılandığı 25. Asliye Ceza Mahkemesi de Mustafa Balbay'ın milletvekili dokunulmazlığı bulunduğu gerekçesiyle davanın durdurulmasına karar verdi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow