hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    İnternet andıcında yetkisizlik talebine ret

    İnternet andıcında yetkisizlik talebine ret
    expand

    "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davasına bakan mahkeme heyeti, birleştirilen "kamouyunu yönlendirme amaçlı internet siteleri" davasının ayrılması, dosyanın askeri mahkemede görülmesi yönündeki görevsizlik ve yetkisizlik taleplerini reddetti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, savcı Mehmet Ali Pekgüzel, avukatların talebine ilişkin görüşünü açıkladı.

    Pekgüzel, asker kişiler tarafından işlenen bütün suçlar hakkında askeri ceza kanunun uygulanmadığını, askeri kişilerin diğer kanunlar gereğince cezalandırılması mümkün olan suçların da bulunduğunu ifade etti.

    Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), Askeri Ceza Kanunu'ndaki düzenlemeler ile Anayasa Mahkemesi ve Askeri Yargıtay kararlarından örnekler veren Pekgüzel, sanıklara isnat edilen suçların, Askeri Ceza Kanunu'nun atıfta bulunduğu suçlar arasında olmadığını kaydetti.

    Fillerin askeri mahalde yapılmış olmasının suçu askeri bir suç haline getirmeye yeterli olmayacağını ifade eden Pekgüzel, şöyle devam etti:

    "Dosyaya konu olayların tamamı hemen hemen büyük çoğunluğunun kamuoyunda infial uyandıran ve sivil dünyada gerçekleşen yürütme organına yönelik terör eylemi olduğu, bu fiillerin azmettiricisi ve planlayıcı olan kişilerin muvazzaf asker olmaları, üniforma taşımaları salt askeri mahal gibi muğlak bir kavrama
    dayanak yapılarak, askeri yargının görevli olduğu sonucu doğurmayacaktır."

    Savcı Pekgüzel, birleşen davanın ayrılması ve yetkisizlik verilmesi yönündeki talebe ilişkin de davaların bazı sanıkları arasında hukuki, fiili ve şahsi bağlantı olduğunu kaydederek, bir davadaki eylem ya da sanığın hukuki durumu hakkında verilecek bir kararın, diğer davadaki sanık ya da eylemin hukuki vasfına etki edebileceğini vurguladı.

    Özellikle bu dava ile ilgili olarak, sanık Dursun Çiçek'in aşama beyanlarının diğer sanıkların hukuki konumlarının tayinine etki edebileceğini, bu nedenle delillerin bir arada değerlendirilmesinin gerektiğini belirten Pekgüzel, "Bu nedenler ile davaların birlikte veya aynı mahkemede görülmesinin, suçlamaların aydınlatılmasına ve sanıkların hukuki durumunun tayinine yarar sağlayacağı, mahkemenin yer olarak yetkisinin kamu düzenine ait bir usul kuralı olmadığı ve davaların birlikte görülmesinin usul ekonomisi açısından da gerekli olduğu hususları dikkate alınarak, bu yöndeki talebin reddine karar verilmesi mütalaa olunur."

    Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, talepleri değerlendirmek için verdikleri aranın ardından aldıkları ara kararı açıkladı.

    Buna göre, sanıklara isnat edilen suçun Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu kapsamında olduğunu, terör suçu sayıldığını, askeri suç kapsamında kategorize edilmediğini belirten mahkeme heyeti, bu suçlara da CMK'nın 250. maddesiyle görevli mahkemelerin bakmakla yükümlü olduğunu kaydetti.

    Mahkeme heyeti, bu gerekçelerle, mahkemelerinin davaya bakmakla görevsiz olduğu yönündeki talebi reddetti.

    Dosya sanıkları arasında fiili ve hukuki irtibat olduğunu dile getiren mahkeme heyeti, yetkisizlik ve "kamuoyunu yönlendirme amaçlı internet siteleri" davasının ayrılması yönündeki talebi de kabul etmedi.

    Mahkeme, ayrıca dosyanın uyuşmazlık mahkemesine gönderilmesi talebini de reddetti.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow