hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Yeşil yaşıyor, operasyon yapılacaktı!

    Yeşil yaşıyor, operasyon yapılacaktı
    expand

    İzmir'deki bir operasyonda gözaltına alınan İrfan Erbarıştıran'la bağlantılı oldukları gerekçesiyle Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı görevlerinden alınarak merkeze çekilen Celal Uzunkaya, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ı yakalamak için operasyon hazırlığında olduklarını söyledi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İzmir'de kendisini muhbir ve MİT görevlisi olarak tanıtıp, çok sayıda kişiyi dolandırdığı iddia edilen İrfan Erbarıştıran ile bağlantılı oldukları gerekçesiyle Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı görevlerinden alınarak merkeze çekilen Celal Uzunkaya ve Mustafa Gülcü'nün de aralarında bulunduğu 7 tutuksuz sanığın yargılanmalarına devam edildi.

    Duruşmada Uzunkaya'nın 'Yeşil' olarak bilinen Mahmut Yıldırım'dan yaşıyor gibi sözetti.

    Erbarıştıran da duruşmadan sonra basın mensuplarına, tutuklanmadan önce Yeşil'i yakalamak için çalıştıklarını söyledi.

    İzmir 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın duruşmasına, haklarında 6-33 yıl arasında hapis cezaları istenen eski Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Celal Uzunkaya ve Mustafa Gülcü ile İrfan Erbarıştıran, diğer tutuksuz sanıklar, avukatları katıldı.

    Celal Uzunkaya'nın ifadesindeki 'Yeşil' kod adıyla bilinen Mahmut Yıldırım ile ilgili sözleri dikkat çekti.

    Bugüne kadar yaşayıp- yaşamadığı tartışılan Yıldırım'dan hayattaymış gibi söz eden Uzunkaya savunmasında, şöyle dedi: "Biz önce kamuoyu önünde cezalandırıldık. Elle tutulur hiçbir delil yokken burada çete suçundan yargılanmak gücüme gidiyor. Özellikle ben şu anda, birlikte yargılandığım istihbaratçı İrfan Erbarıştıran ile damadımı 6 bin Euro dolandırmış gibi görünüyorum. Böyle bir şey kabul edilebilir değil. Benim İrfan Erbarıştıran ve örgüt üyeleri ile 587 kez telefonla görüştüğüm iddia ediliyor. Böyle bir şey mümkün değil. İrfan Erbarıştıran'ı Yeşil ile ilgili yaptığımız çalışma konusunda uyardım. 'Bak bu çok gizli bir çalışma, bir yerden sızarsa kötü olur' şeklinde sözler söyledim. Çünkü bu çok gizli bir çalışmaydı. Hakkımdaki iddiaları kabul etmiyor ve beraatimi talep ediyorum."

    Mustafa Gülcü de eski savunmalarını tekrarladı.

    Emniyet Genel Müdürlüğü'ne 2009 yılında gelen bir ihbar mektubuyla başlayan operasyonda önce kamu önünde suçlu ilan edildiklerini, sonra mahkeme önüne çıkarıldıklarını belirten eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Gülcü, şöyle devam etti:

    "Sayın üyeler, ihbar mektubu şu anda elimde. Bu mektupta ne isim ne de bir imza ve kaşe var. Böylesine kayıtsız ve kim tarafından yazıldığı belli olmayan iddialara inanılıp hakkımızda dava açıldı. Şu anda çete suçlamasıyla karşınızdayız" dedi.

    Mağdur olduklarını belirten Gülcü, "Benim, çete lideri olarak gösterilen İrfan Erbarıştıran ile bir tek telefon görüşmem yoktur. Varsa eğer bana verilsin. Benim defalarca görüştüğüm iddia ediliyor. Suçsuzum ve beraatimi talep ediyorum. Heyet eğer beraat kararı vermeyecekse görevsizlik kararı verilsin."

    Yeşil'i yakalamak için operasyon

    İrfan Erbarıştıran ise, davanın açıldığı günden beri gazetelerde muhbir ve ihbarcı olarak adının yazıldığını, bunun şu andaki yaşantısını sıkıntıya soktuğunu söyledi.

    Can güvenliğinin bulunmadığını belirten İrfan Erbarıştıran, "Sayın başkanım size soruyorum, beni kim koruyacak? Adım gazetelerde ve internet ortamında açıkca yazıldı. Nereye gitsem deşifre oluyorum" dedi, hakkındaki suçlamaları ve çete lideri olduğu iddialarını kabul etmedi.

    Diğer sanıklardan Tahir Saraç, ücret karşılığında Erbarıştıran'ın şoförlüğünü yaptığını öne sürerken, Cem Gülbayoğlu ise örgüt üyesi olmadığını iddia etti. Ergün Arar ve Fuat Çiriş de iddiaları reddetti. Mahkeme heyeti, görevsizlik taleplerini reddederek duruşmayı eylül ayına erteledi.

    Duruşmadan sonra basın mensuplarının, Celal Uzunkaya'nın Yeşil ile ilgili sözleriyle ne demek istediğini sorduğu Erbarıştıran, "Böylesine gizli bir bilgiyi bile mahkemede açıkça söylüyor. Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın yakalanması için 6 aydır çalışma yapıyorduk. Biz kendisinin yerini tespit edip yakalanması için çalışırken, beni tutuklayıp cezaevine gönderdiler" diye konuştu. Uzunkaya'nın bu konuda duruşmada söylediği sözleri doğruladı.

    Olayın geçmişi

    İzmir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube ekipleri, 2009 yılı Aralık ayında, dolandırıcılık yaptıkları ileri sürülen bir grubu takibe alarak operasyon düzenledi.

    Operasyonda, grubun elebaşısı olduğu ileri sürülen, emniyete haber elemanı olarak görev yaptığı belirtilen İrfan Erbarıştıran, Cem Gülbayoğlu, Tahir Saraç, Fuat Çiriş, Ergün Arar gözaltına alındı.

    Ayrıca, Erbarışturan ile bağlantılı olduğu ileri sürülen, dönemin Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Celal Uzunkaya ve Mustafa Gülcü'nün de ifadesine başvuruldu.

    Sanıklardan İrfan Erbarıştıran, Cem Gülbayoğlu, Tahir Saraç tutuklandı. Operasyonun ardından Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Celal Uzunkaya ve Mustafa Gülcü kararnameyle görevlerinden başka bir göreve atanmak üzere alındı.

    Soruşturmanın tamamlanmasıyla sanıklar hakkında İzmir 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Sanıkların 5'i hakkında "nitelikli dolandırıcılık, çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, üye olmak, tehdit etme" suçlarından, polis müdürleri Celal Uzunkaya ile Mustafa Gülcü'nün "soruşturmanın gizliliğini ihlal etmek"ten cezalandırılmaları istendi.

    Yargılama başladıktan sonra tutuklu sanıklar tahliye edildi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow