hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Büyükelçiler Konferansı'nda kapıştılar

    Büyükelçiler Konferansında kapıştılar
    expand

    "Kıbrıs'ta işgal sürdükçe AB'ye üye olamazsınız" diyen Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu'ya cevap veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "50 yıldır sabrediyoruz. İstemiyorsanız açıkça söyleyin" cevabını verdi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Erzurum'da düzenlenen Üçüncü Büyükelçiler Konferansı'nda konuşma yapan Papandreu, ülkesinin çok zor bir dönemden geçmekte olduğunu belirterek, "Rahatlıkla söyleyebilirim ki, benim ülkem yeniden doğuyor ve biz yanımızda Türkiye'yi bir ortak olarak istiyoruz" dedi.

    Dışişleri Bakanı olduğu dönemde, dönemin Dışişleri Bakanı İsmail Cem ile Türk-Yunan sorunları için ilk adımları attıklarını ifade eden Papandreu, şöyle devam etti: "Bunun için (Erdoğan ile) Türk-Yunan yakınlaşmasını 2004'de yeniden başlatmayı bir hedef olarak gördük. Sayın Recep Tayyip Erdoğan benim bu girişimime olumlu cevap verdi. Kendisiyle birlikte işbirliğimizde yeni temeller oluşturduk. İki ülke arasındaki anlaşmazlıkların ortadan kalkması için çabalarımızı yoğunlaştırdık, son derece önemli adımlar attık."

    Yunanistan Başbakanı Papandreu, Erdoğan'a hitaben, "Sayın Erdoğan, biliyorum ki, sen de yeni bir barış ve işbirliği ilişkisine hazırsın. Yunanistan ve Türkiye arasında yeni bir dönemden bahsetmekteyiz, bu bizim ortak hedefimizdir. Savaş mı, barış mı sorusuna bizim cevabımız, barış" dedi.

    "Erdoğan'a inanıyorum"

    Bu sürecin önünde zorlukların da bulunduğunu ifade eden ve "Belirtmek istiyorum ki, önümüzde önemli zorluklar var. Ama ilişkilerimizi güven üzerine oluşturmak zorundayız. Ama güven zor oluşturulur" diyen Papandreu, güvenin hızlı bir şekilde kaybolabildiğini belirterek, çarşamba günü Türkiye'nin 8 savaş uçağının küçük bir Yunan adası üzerinde uçtuklarını, bu uçakların Yunan egemenliğini ihlal ettiklerini iddia ederek, şunları söyledi:

    "Türkiye neyi ispatlamak istiyor? Bu hareketler statüyü değiştirmeyecek. Bu, Türkiye için rutin bir hareket olmuş olabilir ama bunların Yunanistan için de rutin olduğunu düşünmeyin lütfen. Benzer her girişim Yunanistan'da, 'acaba Türkiye farklı ilişkiler mi kurmak istiyor' diye soru işaretleri oluşturuyor. Size soruyorum, biz gerçekten gerginliğe, şüpheciliğe mahkum muyuz? Yıllarca süren çabalar sonucu elde edilen sonuçları küçük bir hareketle ortadan kaldırmaya mı mahkumuz? Ben buna inansaydım burada olmazdım. İnanıyorum ki, kaderimiz bizim ellerimizde ve Sayın Tayyip Erdoğan'a inanıyorum. Ben son derece değerli bir muhataba sahibim ve ülkelerimiz arasında öncelikle güveni ve daha sonra kalıcı barışı tesis edebilirim diye düşünüyorum."

    Papandreu, kıta sahanlığı sorununu çözmemenin artık büyük bir tehlike yaratmakta olduğunu ifade ederek, bu konuda 2002'de başlayan temasların bugün daha da yoğunlaştırdıklarını söyledi.

    Papandreu, "Her iki tarafın da kabul edebileceği bir çözüm bulmak için elimizden gelen bütün çabayı sarfetmek zorundayız. Bunu mantıklı bir zaman çerçevesinde gerçekleştirmezsek Uluslararası Adalet Divanı'na başvurmak durumundayız" dedi.

    Yorgo Papandreu, Türkiye'nin AB üyeliğinin önünde 3 engel bulunduğunu savunurken, bunların, Türkiye içindeki gelişmeler, üye ülkelerin itirazları ve Kıbrıs sorunu olduğunu söyledi.

    Papandreu, "Türkiye'nin işgali devam ettiği sürece Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde sıkıntıları olacak. Kıbrıs sorunun çözümü için yeni çabalara, yeni kararlılıklara ihtiyaç var" dedi.

    Erdoğan'dan yanıt

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB üyeliği konusunda Kıbrıs sorunu öne sürerek bu problemin çözülmeden Türkiye'nin AB üyeliğinde sıkıntılar yaşayacağını söyleyen Papandreu'ya yaptığı konuşmayla yanıt verdi.

    Kıbrıs referandumu sonrasında Kuzey Kıbrıs'a uygulanan izolasyonların kaldırılmasına dair söz verildiğini ancak bu sözün yerine getirilmediğini hatırlatan Erdoğan, "Hep siz verin. Kuzey Kıbrıs versin, Türkiye versin. Kusura bakmayın. Geleceksin masada oturacağız, karşılıklı menfaat esasına göre bu sorunu çözeceksek çözelim. Biz Türkiye olarak sadece ve sadece barıştan yanayız" dedi.

    Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Dimitris Hristofyas'ın Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik görüşmekten kaçındığını ve KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile "Hangi sıfatla aynı masada oturacağım" diyerek görüşmeleri tıkadığını savunan Erdoğan, "Şu ana kadar 45'e yakın toplantı yaptınız, hangi sıfatla oturdunuz? Yine aynı sıfatla oturacaksınız. Hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa anlaşır. Oturacağız konuşacağız" diye konuştu.

    Erdoğan, Yunanistan'da yaşayan Batı Trakya Türklerinin müftülerinin Yunanistan tarafından atandığını söyledi.

    Erdoğan, "Patriğin bizim tarafımızdan atanması ne kadar doğru değilse, Batı Trakya'da da bizim Başmüftümüzün atanması o kadar yanlıştır. Bunu orada yaşayan soydaşım kabul edemez. Bunları bizim karşılıklı yapmamız lazım. İkimizde de bu irade var. Biz bu dönemde bunu başarmalıyız. Başaralım ki, bizden sonraki kuşaklara çürük çarık bir siyaset dünyası kalmasın" ifadelerini kullandı.

    Türkiye'nin AB üyeliği konusunda hiç bir adaya takınılmayan tavrın Türkiye'ye karşı uygulandığını savunan Başbakan Erdoğan şöyle konuştu: "AB üyesi ülkeler içerisinde hiçbir ülkeye yapılmayan, hiçbir ülkeye yaklaşım itibarıyla sunulmayan tarz Türkiye'ye sunulmuştur. 1959 yılında ilk adımı atacaksın, 1963'te resmen başvuracaksın ve o günden bu güne yaklaşık 50 yıllık bir süreç içerisinde Türkiye ile adeta kendilerine göre dalga geçen bir AB topluluğu üyesi var 27 tane.

    Eğer Türkiye'yi gerçekten istemiyorsanız, istemediğinizi ilan edin. Eğer bizi sabır test ediyorsanız, sabrında bir sonu var. Bir yere kadar biz bu sabrı devam ettireceğiz, dayanacağız. Dadaşlığımızı bir yere kadar devam ettireceğiz, ama Dadaşın sabrının da bir sonu var."

    "Köle ticareti için"

    Palandöken Kayak Merkez'nde Dedeman Sky Lodge Otel'de basın mensuplarının karşısına çıkan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, iki ülke arasındaki ilişkileri konusundaki soruları yanıtladılar.

    Basın toplantısında bir gazetecinin “İki ülke ilişkilerinin iyi hale gelmesinden bahsediyorsunuz. Ancak iki ülke arasında duvar örme projesi var. İki komşu kapısının arasına duvar örmekle ilişkilerin artırılması çelişki değil mi?" sorusunu yanıtlayan Başbakan Yorgo Papandreu şöyle konuştu:

    "Biz Türkiye ile Yunanistan'ın ortak bir sorunundan bahsediyoruz. Biz insanlarımızın ticaretinden, bir köle ticaretinden bahsediyoruz. Savaşlardan kaçan insanların Türkiye ve Yunanistan'ı kullanarak çeşitli Avrupa ülkelerine gittikleri sorundan bahsediyoruz. Zaman zaman Ege adalarından Meriç Nehrinden geçiyorlar. Biz bu konuda işbirliği içindeyiz. Bugünkü görüşmede bu konuyu ele aldık. Yapıcı bir görüşmeydi. Aldığımız her önlemi Türkiye ile istişare ederek almaktayız. Türk vatandaşları ile ilgili sorundan bahsetmiyoruz. Meriç nehrinin bazı kısımlarında tedbir alıyoruz. Bütün nehir boyunca değil. Bu bölgeleri kaçak göçmenler geçiş koridoru olarak kullanıyorlar. Bazı teknik bariyerler oluşturmak istiyoruz, amacımız bu."

    Duvar değil "çit"

    Başbakan Erdoğan kaçak göçmen sorununu sabah başbaşa yaptıkları görüşmede ele aldıklarını anımsattı.

    Yunanistan'la 206 kilometrelik sınırın 12,5 kilometrelik bölümünde çit olayının söz konusu olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bunu duvar olarak nitelemek yanlış olur. Duvar çok farklı bir şey. Buradaki olay, Türkiye karşı olan bir şey değil. Yunanistan'daki 1 milyon kaçak göçmenden 500 bini son iki yıl içinde bu yollarla gitmiş.Burada yapılanı bir duvar olarak değerlendirmek yanlış olur. Olay çittir. Kendimize karşı olan güvenimiz tam" dedi.

    Erdoğan, Meriç Nehrindeki yaşanan benzer problemle ilgili olarak ilk etapta Türkiye, Yunanistan, Bulgaristan dışişleri ile çevre bakanlarının bir araya geleceğini daha sonra başbakanların Edirne'de konuyu görüşmek üzere toplanacaklarını belirtti.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow