hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Sümela Manastırı'na da ibadet izni gelebilir

    Sümela Manastırına da ibadet izni gelebilir
    expand

    Müze statüsündeki Akdamar Kilisesi'nde yılda bir gün ibadet izni çıktı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, benzer bir uygulamayı Trabzon'daki Sümela Manastırı'nda ve Mersin'deki Saint Paul Kilisesi'nde de gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Açıklama Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'dan geldi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Adana'da gezilerini sürdüren Bakan Günay, partisinin il başkanlığını ziyaret etti.

    AK Parti Adana milletvekilleri Dengir Mir Mehmet Fırat, Necdet Ünüvar, Vahit Kirişçi ve partililer tarafından karşılanan Bakan Günay, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    Van'daki Akdamar Kilisesi'nin ibadete açılmasıyla ilgili bir sorusu üzerine Günay, "Akdamar Kilisesi hala bir müzedir. Müze olarak işlev görmeye de devam edecek. Ama aynı zamanda tarihen de bir kilisedir. Orada yılda hiç olmazsa bir 1-2 gün, inancın özel bir gününde ibadet yapabilme konusunda talep vardı. Biz bunun gerçekleşebileceğine karar verdik. Müze vasfı ortadan kalkmadı. Benzer bir uygulamayı Sümene'de, daha kapsamlısını St. Paul Kilisesi'nde gerçekleştirebiliriz. Türkiye'de çeşitli inançlar için duraklar var. Mevlana, Hacı Bektaş nasıl bir inanç dünyası için özel bir ilgi yakalıyorsa, Meryem Ana, Akdamar, St. Pierre, Sümele de ilgi yakalıyor. Ve burada yılda 1 gün, birkaç saat insanlar gelip kendi ibadet ritüellerini yerine getirmek istiyorlar" diye konuştu.

    Bazı kesimlerin müzelerin ibadete açılmasıyla ilgili kaygı duyduğunu anımsatan Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Biz Türkiye topraklarında ayağımızı yere sağlam basıyoruz. Herhangi bir kilise olan müzemizle, yılda insanların birkaç gün gelip, birkaç saat farklı biçimde, farklı bir dille yaradan güce dua etmeleri kimse için bir sakınca, sıkıntı ve kaygı vesilesi oluşturmaz. Sadece böyle laik ve demokratik bir ülke olmanın, aynı zamanda dünyaya açılan çağdaş bir ülke olmanın ve turizmi çeşitli alanlarda da geliştirme konusunda kararlı olan bir ülkenin gereklerini yerine getirmeye çalışıyoruz. Ancak Ayasofya bunlardan çok farklı ve çok özel.

    İnsanlığın en eski mabetlerinden birisi. Uzun yıllar kilise, uzun yıllar cami olarak kullanılmış fakat şu an müze olarak kullanılıyor. İçinde çok önemli restorasyon çalışmaları vardı ancak kısmen tamamladık. Ayasofya ayakta durduğu sürece müze olarak devam etmesi, herhangi bir başka ritüelle meşgul edilmemesi ziyaretçi sirkülasyonu açısından da çok zorunlu. Çünkü 2.5 milyondan fazla ziyaretçi alıyor. Oranın hiçbir biçimde bir sanat etkiliğini veya ibadet ritüeline açılması taleplerini şimdiye kadar kabul etmedik ve böyle bir şey de gündemimize yok. Ama küçük mabetlerde yılda 1-2 gün bu tür inanç gereklerinin yerine getirilebilme konusunda yeni bir adım attık. Onu kararlılıkla takip edeceğiz."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow