hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Uğur Dündar'a Başbakan'dan yanıt geldi!..

    Uğur Dündara Başbakandan yanıt geldi..
    expand

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gazeteci Uğur Dündar'ın eşinin Ergenekon soruşturması ikinci iddianamesinde adının geçmesiyle ilgili tepkisine yanıt verdi: "Bu iddianameyi hazırlayan Tayyip Erdoğan değil. Ben, bu sürecin içine giremem. Fakat Sayın Dündar, beni ve Adalet Bakanı'mı eşimizle mukayese yaparak niçin beni bu işin içine karıştırıyor? İddianameyi ben mi hazırladım?"

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    NTV'nin canlı yayınında soruları yanıtlayan Erdoğan, gğndemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.

    ERGENEKON İDDİANAMESİ

    Ergenekon davasına ilişkin sorular üzerine Erdoğan, "Siz, beni bir tuzağa çekmek istiyorsunuz. Ama o tuzağa ben girmeyeceğim. Pazar günü Ergenekon oylanmayacak" yanıtını verdi.

    "Ergenekon soruşturması ve davasının gideceği yere kadar gitmesi konusunda sonsuz bir irade sergileyecek misiniz?" şeklindeki soruya da Erdoğan, "Biz, sonuna kadar demokrasi diyoruz" dedi.

    "Davasının birinci ve ikinci iddianamesinde özel hayata, hatta doğrudan soruşturmayla ilgisi olmayan kişilerin özel hayatına dokunan bazı ifadeler,telefon konuşması da yansımış oluyor. Bununla ilgili bir gazetecinin canlı yayında da dile getirdiği bir isyanı vardı. Bir vatandaş olarak, iddianamenin içinde bu tür şeylerin yer alması daha önce de eleştirildi. Sizin bununla ilgili söyleyeceğiniz herhangi bir şey olur mu?" sorusu üzerine Erdoğan şöyle konuştu:

    "Bakın, burada bir şeyi çok açık net ortaya koyalım. Ben, o metnin tamamını bilmiyorum. Sadece bana arkadaşlarım kısa bir şey ifade ettiler. Bu iddianameyi hazırlayan Tayyip Erdoğan değil. Ben bu sürecin içine giremem. Fakat Sayın Dündar beni ve Adalet Bakanımı eşimizle mukayese yaparak niçin beni bu işin içine karıştırıyor? İddianameyi ben mi hazırladım? Burada ne yapacaksın? Yargı süreci düzeltecektir. Varsa var, yoksa yok. Orayla devam edecek olan bir süreç.

    Burada kalkıp şahsımla ilgili açıklama yapıyor. Nedir bu öfke? Bakın, bu aralarda ciddi manada kimyası bozulmuş durumda. Sadece bununla başlamıyor. Bundan önce başlayan bir süreç bu. Şu anda memuriyetini tam anlamıyla gayet güzel bir şekildeyerine getiriyor. Yaptığı iş bu. Bir defa dürüst olmak lazım. Yaptığı görevi dürüst yapmak lazım. Dürüst habercilik, geç bu işi. Ne dürüst haberciliği. Sadece memuriyetinin gereğini yapıyor. Ve seçimi farklı bir atmosfere sokarak sürdürmenin gayreti içerisinde. Ve belki de bu isyanlar oradan da geliyorolabilir. Ve kalkıp bu iddianame içerisinde yer alan böyle bir konuyu ne benimle,ne Adalet Bakanı'mla özdeş hale getirmesi çok çirkin bir defa. Bundan dolayı kendisini kınıyorum. Bunu da aynen o yargı süreci düzeltecektir. Onunla alakalı bir konudur. Dolayısıyla bunun dışında herhangi bir şeyi konuşmam da zaten burada kesinlikle doğru olmaz.""

    CUMHURBAŞKANI "KÜRDİSTAN" DEDİ Mİ?

    Erdoğan, Cumhurbaşkanı 33 yıl aradan sonra Bağdat'a giden ilk Türk Cumhurbaşkanı oldu. Uçakta 'Kürdistan' kelimesini kullandı, kullanmadı tartışmaları oldu.Ardından Neçirvan Barzani bir açıklama yaptı. Mealen, 'Bırakın bu tartışmaları.Zaten Sayın Cumhurbaşkanının benle görüşmesi Kürdistan'ı tanıdığı anlamına gelir'dedi. Bu açıklamayı nasıl yorumluyor sunuz?" sorusunu da yanıtladı.

    Başbakan Erdoğan, "Bir defa, Irak'ın Kuzeyindeki yerel yönetim olayıdır. Ben, şu anda bunu konuşuyorum. Onun içeriğinde ne vardır, ne yoktur, o ayrı mesele. Ama Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklamaya baktığımız zaman ne duyuyoruz? Cumhurbaşkanımız diyor ki; 'Ben böyle bir açıklama, böyle bir ifade kullanmadım.'Neçirvan Barzani'nin söylediği şey, 'Bunu tanımaktır' ifadesi bir defa çok teknik bir terim. Neçirvan Barzani, bu teknik terimden uzak bir ifade kullanmış. Yanlış bir yaklaşım. O ne istediğini veya ne beklediğini söylüyor. Ama Cumhurbaşkanımız böyle bir şeyi kullanmadıktan sonra 'Sen, bunu kullandın' diyemezsin. Teknik bir terim bu, teknik bir tanım bu. Zaman içerisinde bunların tartışılması, görüşülmesi bunlar ayrı mesele. Ama şu anda kalkıp Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı 'Ben böyle bir ifade kullanmadım' diyorsa, ben bunu tartışmam" dedi.

    AF KONUSU

    Terör örgütü PKK'nın tasfiyesi, silah bırakması konusunda iyimser olup olmadığının sorulması üzerine de Başbakan Erdoğan, "İyimser olmak isterim. Ama biz, her şeyden önce Türkiye Cumhuriyeti'nin yöneten hükümetiyiz. Bizim ilkelerimiz belli. Bu nedir? Silahların bırakılmasıdır" dedi.

    Erdoğan, "Af var mı?" şeklindeki soruya da "Öyle bir şey bizim gündemimizde yok. Söz konusu değil" karşılığını verdi.

    'Eve Dönüş Yasası' çıkardıklarını anımsatan Erdoğan, "Eve Dönüş Yasası'nı çok farklı değerlendirdiler ve buna ilgi duymadılar. Aslında bu yasa bu süreci kolaylaştıran, bu süreçte onları da ciddi manada rahatlatacak bir adımdı. Şu anda bu işlerliğini zaten hala da koruyor. Bundan istifade edebilirler" şeklinde konuştu.

    Erdoğan, Irak Cumhurbaşkanı Talabani'nin, Neçirvan Barzani'nin, İran ve Suriye'nin yapmış olduğu açıklamalara bakıldığında bölgede teröre karşı bir alandaralmasının söz konusu olduğunun ortaya çıktığını ifade etti.

    DOĞRUDAN DİPLOMASİ

    Kuzey Irak'la ve Irak'ın merkezi yönetimiyle medya üzerinden bir değerlendirme ve diplomasiye giremeyeceklerini belirten Erdoğan, şöyle devametti:"Onlarla olan bu diplomasimizi direk yaparız. Bu, telefon diplomasisi olur veya özel temsilcilerimiz vasıtasıyla olur. Kaldı ki ben, şu ana kadar gerek Ortadoğu'da, gerek Körfez'de, gerek Avrupa'da, hatta daha uzak olan ülkelerle olan ilişkilerimizi 'az laf çok iş' anlayışından hareketle özel temsilcilerim vasıtasıyla yaptım. Çünkü, özel temsilcilerimin dışında bunu yürütmüş olsaydım ,şu ana kadar elde ettiğimiz başarıyı elde edemezdik" diye konuştu.

    Başbakan sözlerine, "Ama şu anda biz neticealıyoruz. Bu neticeyi alırken de bir taraftan da özel temsilciler vasıtasıyla diplomaside güç kazanıyorsunuz. Yeni alternatifler bu noktada üretiyorsunuz. Bunları kazanıyorsunuz. Bir taraftan insan yetiştirmeye bir zemin hazırlıyor.Irak'la mesela Yüksek Düzeyli Stratejik Anlaşma'yı yaptık. Bu anlaşma artık meyvelerini vermeye başladı. Son Cumhurbaşkanımızın seyahatinde de çok ciddi anlaşmalar yapıldı. Aynı şekilde Suriye ile hiç kimsenin aklına gelmeyen şeyler oluyor. İran'la aynı şekilde oluyor. Kafkasya ile bunları yapar duruma geldik.Komşularımızla hakikaten hiç düşünülmeyen rakamlar şu anda dış ticarette bizimgündemimize girmeye başladı. Bundan sonra da bu sürecin artarak devam edeceği inancındayız." diye devam etti.

    KÜRT KONFERANSI

    Kürt Konferansı'na nasıl baktığının' sorulması üzerine de Erdoğan, "Ben, olayı bir konferans olarak değerlendirmiyorum. Yani bir dar çerçeve görüşme olabilir ama konferans dendiği zaman benim aklıma büyük şeyler geliyor"dedi.

    "Bu noktada bir şey yapılacaksa zaten bizim burada bir rahatsızlığımız yok" diyen Erdoğan, "Benim Kürt kökenli vatandaşlarım var. Benim parlamentomda şu anda Kürt kökenli milletvekillerim var. Bakanlarım var, kabinemin içerisinde. Bunun zararı olacağına inanmıyorum" şeklinde konuştu.

    "Bu toplantıya terör örgütü PKK'nın katılması ya da katılmaması sizin için bir fark yaratır mı?" sorusuna da Erdoğan, "İllegal örgütlerle böyle birşeyi yapamayız. Böyle bir şeye oturamayız. Böyle bir şeyi konuşamayız. Tabii sizlerden de bize böyle bir teklif gelmemesi lazım. Bu ülkenin evlatları olarak bu tür teklifleri, illegaliteyi, legal hale getirmenin hiçbir zaman yanındaolmamalısınız. İllegalitenin olduğu bir yere biz hiçbir zaman legal bir yapıolarak ne partimiz ne hükümetim katılamaz" karşılığını verdi.

    DİYARBAKIR VE BATMAN'I AKP ALIRSA...

    "Seçimde Diyarbakır ve Batman'ı almanız durumunda bu Türkiye'nin Kürt sorunun çözümüne nasıl bir katkıda bulunacak?" sorusu üzerine de Erdoğan, "Herilimiz yasal olarak, kriterler ne ise o kriterler çerçevesinde hizmetini almalı"dedi.

    Erdoğan, şöyle devam etti:"Yerel yönetim olarak gidin bakın, buralarda siz DTP'nin yerel yönetimciliğinin işaretini göremezsiniz, alt yapı diye bir şey yok. Her tarafpislik içinde. Çöp, kanalizasyon falan yok. Hakkari'de bunu gördük. Şimdi benim vatandaşım hala buna 'evet' diyorsa, benim onlara söyleyecek bir şeyim yok.Tercihleri budur. Aynen devam etsinler. Ben, kimlik siyaseti yapanlara diyorum ki, 'Arkadaş sen önce işin yap. Bırak kimlik siyasetini 'Ben Kürtlerin temsilcisiyim' diyenlere, Hayır. Böyle bir şey yok. Kürt kökenli vatandaşlarımın sen ne kadar temsilcisiysen, en az ben de senin kadar temsilcisiyim. Ama benoraya hizmet götürüyorum. Sen ne götürüyorsun? Eğer kimlik siyaseti yaparsan, ülkeyi bölersin. Benim ülkemde onlarca etnik unsura sahip olan vatandaşım var.Biz bunları birleştireceksek, sen bir kimliğin eğer temsilcisi, hizmetçisi olacaksan o zaman zaten kalkıp netice almak mümkün değil. O zaman sen de basit bir yere sıkışıp kalırsın. Daha yukarıya çıkamazsın. Orada kalırsın. Kimliksiyaseti ile bindirilmiş kıtalarla bölgesel bir miting yapıyorlar. Ama dikkat ettiyseniz, bizim mitinglerimizin hiçbirisi bölgesel değil" şeklinde konuştu.

    ABD BAŞKANI OBAMA'NIN ZİYARETİ

    ABD Başkanı Barack Obama'nın, Türkiye'ye yapacağı ziyarete ilişkin bir soru üzerine de Erdoğan, kendi iktidarlarında eski Başkan Bush ile geçen 6.5 yıllık dönemden sonra yeni bir döneme girildiğini belirterek, "Tabii, çıta çok yüksek. beklentiler çok yüksek. Yaptığı konuşmalarla Obama çok farklı mesajların sahibi olduğunu ifade etti. Biz de bu çerçeveiçerisinde ortak olarak dünya barışa nasıl katkıda bulunuruz. Biz örneğin bulunduğumuz bölgede neler yapabiliriz? NATO'da beraberiz, neler yapabiliriz? Tüm bunları konuşma imkanımız olacak. En önemlisi dış politika açısından söylüyorum, Ortadoğu burayla ilgili neleri müşterek yapabiliriz? Çünkü, bugüne kadar atılanadımların doğru olmadığı alınan neticelerin sonunda ortaya çıktı. Doğru olanıbulmamız lazım. Bizim bazı tekliflerimiz olmuştu, bu tekliflerin yerini bulduğunu zannediyorum. Bunları görüşmelerden sonra konuşacağız" dedi.

    "Amerika'nın, İran'a,Suriye'ye bakışı var. Suriye'ye bakışında gelişim var" diyen Başbakan, "Biz, ilk defa Suriye'ye gittiğimizde, malum bazı medya grupları çok aşırı yüklendi ve 'rağmen gitti' dediler. Biz de dedik ki, 'Kendi dış politikamızı kendimiz belirleyeceğiz. Rağmen gitmek diye bir şey yok' Bizim ilkemiz komşu ülkelerle düşman olmak değil, dostolmaktır.İran'la olan ilişkiler noktasında, görüşebiliriz, masaya oturabilirizdeniliyor. Karşılıklı sıcak mesajlar dönemi başladı. Türkiye olarak da bize düşen bir şeyler olursa biz her zaman hazırız."Brüksel'de "Ne bekliyorsunuz?" diye kendisine sorulduğunda "Sayın Obama'dan 'Sessiz yığınların sesi, kimsesizlerin kimsesi olmasını bekliyorum' dediğini anımsattı.

    Erdoğan, "Burada da kendisi ile görüştüğümde yine söyleyeceğim, böyle söylemiştim bunu yine sizden bekliyorum diyeceğim. Çünkü, Amerika'da beklenen budur. Bunu sağlamalı, bunu başarmalı" diye konuştu.Başbakan Erdoğan, Obama ile yapılacak görüşmelerde ağırlıklı olarak dünyabarışı üzerinde duracaklarını kaydetti.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow