hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Erdoğan: "Gökten ne yağar ki yer kabul etmez"

    Erdoğan: Gökten ne yağar ki yer kabul etmez
    expand

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İran'ı ziyaret sebebinin ABD-İran arasında arabuluculuk yapmak olmadığını, ana amacın ticari ilişkileri geliştirmek olduğunu söyledi. Erdoğan, bu durumu "gökten ne yağar ki, yer kabul etmez" sözleriyle açıkladı. Erdoğan, Davos'taki tavrını "Batı'ya karşı olmak" gibi değerlendirmenin de yanlış olacağını belirterek, "Menfaatlerimizi bir tarafa atmamız mümkün değil" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Erdoğan, ''İki yıl içinde 1'e 6 neredeyse dış ticaret hacmi artan iki ülke durumundayız. Bunu da yeterli bulmadığımızı söyledik. 2011 sonu  itibarıyla 20 milyar dolarlık bir hedef belirlemiştik. Sayın Rahimi (Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi) , 'Niye 30 milyar dolar olmasın' diye yeni bir hedef belirledi. Biz de kendilerine, 'Gökten ne yağar ki, yer kabul etmez' dedik. Eyvallah. Bu ziyaretimizin ana esprisi budur'' diye konuştu.

    Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin Tahran Büyükelçiliği'nde Türk ve yabancı gazetecilerin katılımıyla basın toplantısı düzenledi.

    "İran anahtar"

    İran'ın bölgede stratejik coğrafi konumu, ekonomik ve beşeri potansiyeli ile bölgesinde önemli bir ülke olduğunu belirten Erdoğan, "İran, yapacakları ve yapmayacakları ile barış ve istikrarın temini ve devamı bakımından her zaman anahtar bir konuma sahip olacaktır" dedi.

    Türkiye ve İran'ın bölgenin en önemli dengeleri olduğunu ve barış için bölgede yapacakları çok şey olduğunu söyleyen Erdoğan, daha çok bardağın dolu tarafını görmek gerektiğini kaydetti.

    Erdoğan, "Enerjimizi, zekamızı, doğal zenginliklerimizi ve maddi kaynaklarımızı insanlığın huzuru ve sağlığı için harcadığımızda aslında aramızdaki husumetleri de gidermiş olacağız. 1638 yılında Kasrışirin Antlaşması ile attığımız dostluk sınırı, 2009 yılına değin değişmedi. Belki de dünyanın en uzun tarihli, değişmeyen sınırına sahibiz. Bu derin köklere sahip dostluğumuzun daha nice uzun yıllar devam etmesini arzu ediyoruz, bundan da kuşkum yok" dedi.

    ABD ile arabuluculuk

    İran'lı bir gazetecinin, ''Türkiye'den gelme sebebinizin, İran ile ABD arasında ara buluculuk yapmak olduğuna inanılıyor. Çünkü buradan sonra ABD'ye ziyaretiniz olacak. İran-ABD ilişkileri konusunda yapılması gereken bir plan var mı?'' sorusu üzerine Erdoğan, ''İran'a ziyaretimiz, herhangi bir ara buluculuk düşüncesiyle değil'' dedi.

    Türkiye-İsrail

    Başbakan Erdoğan, Türkiye-İsrail ilişkilerine ilişkin bir soruya, ''İsrail-Türkiye ilişkileri zaten malum ve hakkaniyet ölçüleri içinde her zaman münasebetlerimizi devam ettiririz. Ama hiç bir zaman Türkiye'nin siyasi iradesi üzerinde iradeyi kabul etmeyiz. Türkiye kendi siyasi iradesini kendisi belirler ve bu istikamette de adımını atar'' yanıtını verdi.

    Davos tavrı

    Bir gazetecinin, "Davos'ta bir tartışma söz konusu oldu, orayı terk ettiniz. İsrail'in politikalarıyla ilgili bazı eleştirileriniz oldu. Acaba bu bir dönüş mü? Batı'dan ayrılıp bölgeye yönelmekle ilgili mi?" sorusuna, Erdoğan şu yanıtı verdi:

    "Oradaki (Davos'taki) olay spontane bir gelişmedir. Önceden planlanmış bir gelişme değildir. Bizim oradaki bu tavrımızı Batı'ya karşı olmak gibi, değerlendirme ayrı bir yanlıştır ve biz Batı'yla da Doğu'yla da ilişkilerini en iyi şekilde devam ettirmenin gayreti içerisinde olan bir ülkeyiz. Türkiye'nin bir yüzü Batı'ya bakıyor, bir yüzü Doğu'ya bakıyor. Biz, bir taraftan Batı'nın hem girişi, hem de Doğu'dan gelip Batı'ya giriş kapısıyız. Doğu'ya baktığımız zaman, bir taraftan Doğu'ya giriş ve Doğu'dan da Batı'ya girişinin ilk kapısıyız. Böyle bir durum var."

    Siyasi, askeri, ticari, kültürel her alanda Batı ile de Doğu ile de ilişkileri sürekli olarak geliştirmenin gayreti içinde olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Bunlardan bir tanesi bizlerin AB sürecidir ve biz bu AB süreci içerisinde müzakereci bir ülke konumundayız. Bunun yanında NATO'nun üyesiyiz, birçok Batılı ülkelerle bir arada olan bir ülkeyiz... Ve yapımızın demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak zaten şekillenmesinin neler ifade ettiği zaten çok açık net ortadır. Ve biz bu vesileyle bundan sonraki süreci de aynı kararlılıkla aynı şekilde devam ettiriyoruz. Herhangi bir olay bizim bir yerden kopup, bir yere varmamız gibi tanımlanmamalı. Biz bugüne kadar süreci nasıl götürdüysek bundan sonra da aynı şekilde götürüceğiz" dedi.

    "Menfaatlerimizi de bir tarafa atmamız mümkün değil" diyen Başbakan, "Ülkemizin çıkarları, menfaatleri de her zaman her yerde her şeyin de önündedir. Çünkü insanımızın refah düzeyini yükseltmenin gayreti içerisinde olacağız" şeklinde konuştu.

    İran'ın nükleer silahları

    Erdoğan, İran'ın nükleer silahları konusunda da, ''Özellikle nükleer silahların yayılmasının engellenmesi konusunda daimi üyelerin ilk adımları atması gerektiğini söyledim, hepsinin huzurunda. Onlar bu adımları atacak ki, nükleer silahların dünyamızda yayılmasını engelleme çalışmaları ilgi, rağbet görsün. İnsani amaçlı olarak nükleer enerjiyi kullanmak her ülkenin en tabii, doğal hakkıdır. Bu İran'ın da Türkiye'nin de hakkıdır'' ifadesini kullandı.

    Türkiye'de nükleer enerji

    Erdoğan, "Nükleer enerji konusunda Türkiye zaten şu anda bir adım atmıştır. Bildiğiniz gibi Rusya Federasyonu'yla görüşmelerimiz devam ediyor. Çok kısa bir süre içerisinde artık bu konuda da kararımızı vermemiz gerekiyor, karar aşamasındayız diyebilirim" diye konuştu.

    İsrail-Suriye arasında arabuluculuk

    Bir gazetecinin, "İsrail ve Suriye arasında Türkiye'nin ara buluculuk rolü konusunda bir soru sormak istiyorum. Gazze olayından önce Türkiye iyi bir rol üstlendi. Bu nereye kadar gider, İsrail ile Suriye arasında kalıcı bir barış olabilir mi?" sorusu üzerine, Erdoğan şunları söyledi:

    "Tabii, biz, İsrail, Suriye görüşmelerinde Türkiye olarak biz bu işin içerisine atılmadık. Suriye'nin ve İsrail'in bizden böyle bir dolaylı da olsa bir arabuluculuk görevi talep etmeleri sebebiyle bu işin içine girdik. Ve bu 5 raunt devam edebildi. Bunun 4 raunt özel temsilcilerimizle götürüldü. 5. rauntta başbakanlar olarak Ankara'da bir araya geldik. Biz, hafta başı görüşmemizi yaptık ki artık şöyle bir cümlede bir sıkıntı vardı... Hafta sonu, 'cuma güne kadar bir ara verilsin' dendi. Maalesef, cuma günü o görüşme gerçekleşmeden, cumartesi Gazze'de bombalar patladı. Gazze sürecini tekrar gündeme getirecek değilim. O konudaki tavrımız belli, yaklaşım tavrımız aynıdır. Çünkü bugün hala Gazze'ye, Şarm El Şeyh... Toplantısından sonra oranın inşası, ihyası için toplanan paraların oraya harcanması süreci başlamamıştır.

    Altyapı, üst yapı, okullar, hastaneler çökmüştür. BM'nin binaları dahi okular içinde olmak üzere vurulmuştur. Fosfor bombaları kullanmıştır ve bu bir kitle imha silahıdır. Bin 500 insan, çocuk, yaşlı, kadın öldürülmüştür. 5 bin insan yaralı kalmıştır ve bütün bunlara karşı biz insani olarak görevimizi yapmayacak mıyız? Bu noktadaki bir diğer bu noktadaki adım her ülkenin bu konuda duyarlı olması ve bu sürece katkıda bulunması gerekir. Türkiye durumdan vazife çıkarma gayreti içinde değildir. Eğer Suriye ve İsrail tekrar böyle bir görev isterlerse biz hazırız, yine çalışmalara katılırız, yeter ki bölgenin barışında bizim de katkımız, emeğimiz olsun."

    RAHİMİ İLE ORTAK TOPLANTI

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan daha sonra,  Cumhurbaşkanlığı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi ile Cumurbaşkanlık'ta ortak basın toplantısı düzenlendi.

    Başbakan olarak İran'a üçüncü kez geldiğini anımsatan Erdoğan, İran'ın, Türkiye için dost ve kardeş ülke olduğunu söyledi.

    Her iki ülkenin ortak tarih ve medeniyetin mensupları olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, "Tarihten bu yana gelen dayanışmamızı sürdürmenin gayreti içerisindeyiz" dedi.

    İran'da dün ve bugün yaptıkları görüşmelerin ve toplantıların verimli geçtiğine işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti: "Gerek ulusal gerek bölgesel gerekse küresel anlamda birçok konuları ele alma fırsatı bulduk. Siyasi, ticari, ekonomik, kültür ve enerji gibi bir çok alanda aramızdaki ilişkileri nasıl geliştiririz? Bunları değerlendirme imkanı bulduk. İran'ın nükleer programını kendilerinden bizzat dinleme fırsatı buldum. Tabii bu alanda gerçekten yani ve hassas bir döneme girmiş bulunuyoruz.

    Ve İran'ın nükleer programına ilişkin meseleye Türkiye olarak diplomatik yollarla çözüm bulunmasından yana olduğumuzu bugüne kadar her platformda değerlendirdik. Ve bu çözümün uluslararası toplumun güvenlik kaygılarını dikkate alan aynı zamanda da İran'ın nükleer teknolojiden barışçıl amaçlarla yararlanama hakkını gözeten bir içerik taşımasını arzu ediyoruz. Türkiye bölgemizde ve dünyada ülke ayrımı yapmaksızın tüm nükleer silahların varlığını tüm insanlık adına büyük bir tehlike olarak görmektedir. Bu amaçla atılacak her türlü adımın en büyük destekçisi Türkiye olacaktır. Ve bizler bugüne kadar diplomatik sürece nasıl destek verdiysek bundan sonra da aynı şekilde diplomatik sürece destek vereceğimizi kardeşlerimize ifade ettim."

    Rahimi: "Önemli kararlar alındı"

    İran Cumhurbaşkanlığı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi de "dost ve kardeş Türkiye'nin Başbakanı Sayın Erdoğan umarım İran'da güzel vakit geçirmiştir" diyerek başladığı konuşmasında, "değerli kardeşimiz" dediği Başbakan Erdoğan'a, ikili görüşmeler ve bölgesel konulardaki yaklaşımından dolayı teşekkür etti. T

    ürkiye'nin İran için her zaman "saygı değer ve önemli bir komşu" olduğunu belirten Rahimi, Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde iki ülke arasındaki ilişkilerin çok daha fazla canlılık ve önem kazandığını vurguladı.

    "Daha önceki ilişkilerimiz, özellikle iktisadi ilişkilerimiz sınırlı seviyedeydi. Başbakan Erdoğan'ın katkılarıyla bu rakamı önce 20, sonra 30 milyar dolara çıkarmayı umuyoruz" diyen Rahimi, iki ülke çalışmalarını yüksek noktaya getirmek için samimi atmosferde anlaşmalar yapıldığını söyledi.

    Rahimi, Başbakan Erdoğan ve beraberindeki Türk heyetinin, İran'daki devrimden sonra ülkesine gelen en büyük Türk heyeti olduğuna dikkati çekerek, Türk heyetinde bulunan sanayici ve iş adamlarının, İranlı meslektaşlarıyla eskisinden daha büyük iş birlikleri kurmak için İran'a geldiklerini belirtti.

    Rahimi, şöyle konuştu: "Bu seferde çok önemli kararlar alındı. İranlı ve Türk iş adamları arasında güzel anlaşmalar sağlandı. Türkiye ve İran sınırında toplam 6 bin megavatlık elektrik santralleri kurulacak. Bir tarafta 4, diğer tarafta 2 olmak üzere 6 tane kurulacak. Maliyetleri ülkelere ait olacak. Türk toprakları üzerinden İran gazını Avrupa'ya iletme konusunu görüştük. Karşılıklı olarak Türkmenistan gazının İran üzerinden Türkiye'ye taşınmasını görüştük."

    Görüşmelerde, Güney Pars sahası ve Hazar bölgesinde Türk yatırımcıların girişimlerde bulunması konusunun da gündeme geldiğini ifade eden Rahimi, nakliye alanında yararlı görüşmeler yapıldığını, Trabzon Limanı ile Benden Abbas Limanı arasında geniş bir mal taşıma ağının kurulması konusunun görüşüldüğünü kaydetti.

    İran tarafında Bender Abbas limanı ve civarından kara, deniz, hava ve demiryolu vasıtasıyla Trabzon'a bir hat kurmayı düşündüklerini belirten Rahimi, bu projenin iki ülke arasında gerçekleştirilebilecek en büyük proje olduğunu ifade etti.

    Türkiye'de İran bankası

    Rahimi, Türk ve İranlı sanayici ve iş adamları için hem Türk hem de İran topraklarında serbest sanayi bölgeleri kurmayı görüştüklerini de anlatarak, banka, gümrük ve sigorta konusunda anlaşmalar yapıldığını, bu konulardaki çalışmaların gerçekleştirilmesi için en fazla 3 ay içerisinde İran'dan bir heyetin Türkiye'ye gelerek çalışmalara başlayacağını bildirdi.

    Başka bir İran heyetinin de Türkiye'de İran bankası, İran'da da Türk bankası kurulması için kısa zamanda Türkiye'ye hareket edeceğini söyleyen Rahimi, bankaların özellikle Türk ve İran parası üzerinden kredi vermek için açılacağını, milli paralar üzerinden döviz hesabı açtırılacağını vurguladı.

    Rahimi, "Elbette bunlar vardığımız anlaşmalardan bazıları. Zaman içinde çok daha fazlasında mutabakata varacağımıza inanıyoruz. İki ülkenin çok yönlü ilişkilerin geliştirilmesi yönündeki iradesi ciddi bir iradedir. Biz, Türkiye'nin yardımıyla bölgesel işbirlikleri konusunda bölgede büyük işler gerçekleştirmek istiyoruz" diye konuştu.

    Erdoğan yurda döndü

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İran'daki temaslarını tamamlayarak Türkiye'ye hareket etti.

    İran Cumhurbaşkanı birinci yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi'nin resmi davetlisi olarak Tahran'da gelen Başbakan Erdoğan, buradaki iki günlük ziyaretini tamamlayarak yerel saat ile 21.30'da (TSİ 20:00) Türkiye'ye hareket etti.

    Erdoğan ile birlikte Tahran'a gelen kalabalık iş adamı ve siyasilerden oluşan heyet de aynı uçakla geri döndü.

    Başbakan Erdoğan ve beraberindekileri taşıyan uçak, saat 22.50'de Esenboğa Havalimanı'na indi.

    Erdoğan'ı, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Ankara Valisi Kemal Önal, Emniyet Müdürü Orhan Özdemir ve öteki ilgililer karşıladı.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow