CO2 emen fitoplankton Dünya için çözüm değil!
Demir oranı yüksek okyanus bölgelerinin çok miktarda fitoplankton (bitkisel planktonlar) içerdiği ve daha çok karbondioksit (CO2) emdiği, ancak bu karbondioksit miktarının büyük bir bölümünün derinlerde saklanmayarak atmosfere salındığı bildirildi.
Bu durumun, Madagaskar adasının 2 bin 500 kilometre güneyine düşen Crozet takımadaları çevresindeki okyanus bölgesinde demirin etkisiyle ilgili yapılan incelemeleri kapsayan "Crozex" adlı okyanus araştırmaları programı çerçevesinde, 2004-2005 yıllarında elde edilen verilerin incelenmesi sonucunda ortaya çıkarıldığı belirtildi.
Crozet takımadaları çevresinde, Belçika kadar büyük bir alana yayılmış milyarlarca fitoplankton, fotosentez yoluyla atmosferde bulunan büyük miktarda karbondioksidi emiyor.
Almanya, karbondioksit emme kapasitesinin artırılması ve böylece iklimin ısınmasıyla mücadele etmek için Antarktika'nın alt bölgesindeki suların 300 kilometre karelik kısmında fitoplankton miktarını artırmak üzere nanopartikül şeklinde altı ton demir atılmasını amaçlayan bir projeye onay vermişti. Ancak bazı uzmanlar, böyle bir deneyin muhtemelen ikincil etkilerinden dolayı kaygı duyduklarını belirttiler.
Nature dergisinde yayımlanan bu araştırmaya katılan Southampton Ulusal Okyanus Merkezinden yayımlanan bildiride, "su yosunlarının (doğal veya yapay fitoplanktonlar) çoğalmasının büyük oranda karbonu tutmasına rağmen bunun büyük bir bölümünün karbondioksit olarak atmosfere salındığı" kaydedildi.
CO2'nin yüzde 89'u yüzeyde kalıyor
Fitoplanktonların emdiği küçük miktarda karbondioksidin kalıcı olarak tutulduğu, fitoplanktonların okyanusun yüzey tabakasında tuttuğu yüz ünite karbondioksidin ise yüzde 10'unun emildiği belirtildi. bu miktarın yaklaşık yarısı 200 metreden daha derine indiği ve yüzde 1'inin okyanus tabanındaki tortularda tutulduğu, geri kalanının da su yüzeyinde kaldığı ifade edildi.